SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

FİTEN BAHSİ

<< 4250 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

قَالَ أَبُو دَاوُد حُدِّثْتُ عَنْ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ حَازِمٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنْ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُوشِكُ الْمُسْلِمُونَ أَنْ يُحَاصَرُوا إِلَى الْمَدِينَةِ حَتَّى يَكُونَ أَبْعَدَ مَسَالِحِهِمْ سَلَاحِ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ عَنْبَسَةَ عَنْ يُونُسَ عَنْ الزُّهْرِيِّ

 

Ebû Davûd dedi ki:

 

Bana İbn. Vehb'den haber verildi; dedi ki: Bize Cerir b. Hâzim, Ubeydullah b. Ömer'den haber verdi. O Nâfi'den, Nâfî'de îbn Ömer'den, Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti.

 

"Yakın bir zamanda Müslümanlar Medine'de muhasara edilecekler, öyle ki en uzak sınır karakolları, selâh olacak"

 

 

İzah:

Avnü'l Ma'bud'da, hadiste mechûl bir şahsın bulundugu, çünkü Ebû Davud'a hadîsi haber veren şahsın belirtilmediği ifâde edilmektedir.

 

Bezlü'l Mechûd'da bu sözler müstakil bir hadîs olarak ele alınmamış:, bir önceki hadîs içerisinde verilmiştir.

 

Hadîsten anladığımıza göre, Müslümanlar, bir gün düşman tarafından sıkıştırılacak ve Medine-i Münevvere ile selâh denilen yer arasında muhasara edileceklerdir.

 

Hadis-i şerifte, işaret edilen günde Medine'ye en uzaktaki sınır kara­kolunun Selah olacağı ifade buyurulmuştur. Sınır karakolu diye terceme ettiğimiz "Mesâlih "kelimesi, " Mesleha" kelimesinin çoğuludur. Bu kelime aslında silâh deposu mânâsındadır. Ancak, sınır ka-rakollarmdaki insanlar düşmanın ani bir hücumuna karşı pür silâh olduk­ları için bu isimle tabir edilmiştir.

 

İbnü'l Esîr, en-Nihâye adındaki eserinde, bu kelimeyi "Sınırları düş­mandan koruyan topluluktur. Onlar, silahlı oldukları veya silâh deposun­da eğleştikleri için Mesleha denilmiştir. O, gözetlenen karakol gibidir. Orada düşmanın ani hücumunu gözetleyen insanlar vardır." diye açıkla­mıştır.

 

Selah: Hayber yakınından bir yerin adıdır, Hayber ile Medine arası­na düşer. Bu kelimeyi Sülah şeklinde okuyanlar da vardır.

 

Aliyyü'l Kârî, Müslümanların son karakol noktasının, Medine'ye ya­kın bir mesafede olan Selah'ta oluşu, kâfirlerin sıkıştırmasının şiddetine ve müslümanları kuşatmalarının fazlalığına delâlet ettiğini söyler.